Hep aynı şey olur, bir gün içinde anlaşmış gibi, o gün benim kabul günümmüş gibi hortlarlar.. Bugün yine aynı şey oldu.. Saat akşam 8 gibi telefonun sesiyle uyandım, telefon yatağın yakınlarında olmadığı için kapatıp uyumaya devam edemedim, bu da beni daha çok sinirlendirdi, kim lan bu akşam akşam diye kalktım, telefonu elime aldım, bir an düşündüm açsam mı diye, sonra "Siktir Lan" diyip meşgule attım. Çok da sallamadım.. Yatağa girip uyumaya devam ettim. Sonra 10 gibi mesaj geldi bu sefer. Bu sefer lanetli hikayeden nağmeler! Aylar sonra gelen bir "Nasılsın?" ! Sustum olmadı, küfür ettim olmadı, kovdum olmadı, dalga geçtim olmadı, intikamımı aldım ve aldığım gün de tüm gerçekleri anlattım olmadı. Olmadı, olmadı, olmadı!!! Eskiden, yani ben salakken beni kandırabilirdi 2 güzel cümleyle.. Hala sanıyor ki birgün onu affedeceğim.. Ulan ben daha sana ne yapayım piç kurusu!!! Yapabileceğim en büyük kötülüğü yaptım zaten, senin bana yaptığının aynısını sana yaptım zaten, daha ne yapayım!!! Daha nasıl anlatayım, bi siktir git artık ya arkadaş, bi git ya !!! Hayır her seferinde beddualarımın bin katının tutmuş olduğunu görüyorum, kendimden korkuyorum resmen!!! Üstelik bir de anlaşmış gibi de aynı gün geliyorsunuz!!! Bugün benim kabul günüm değil piçler, anladınız mı !!! Dağılın şimdi!!! Bi siktirin gidin şimdi!!!
Alın bu da Küçük İskender'den bir nağme, aklınıza geldiğimde okursunuz :
Tecavüzden sonra "Zevk aldın mı?" diye sormak nasıl abesle iştigalse, gidişinin ardından aylar sonra arayıp "Nasılsın ?" diye sorman da o kadar abesti işte.. Uyuz bir itin kasığındaki pire kadar mutluyum ve başını çöpe soktuğu için kıçı açıkta kalan bir kedi kadar tetikteyim.. Tut ki mutluyum.. Tut ki yıkıldım Sana Ne!..
