Erdal Kaplanseren'e Cevap Vermek İstedim



  Sevgili Kaplanseren;

  Hayat, benim olmayan her şey ve benimle olmayan herkesin bütünü benim için. Bana ait olmayan, tamamen dışımda bir olgu. Çünkü yakalayabildiğim parçalardan bir hayat yaratmayı ben beceremedim. Ne zamanı ne de kilometreleri kullanamadım. Bir şeyler eksik, bir şeyler fazla, bir şeyler yarım, bir şeyler uygunsuz oldu hep. Sonunda yalnız kaldığımda anladığım tek şeyse, aslında hep yalnız olduğumdu. "Kaç defa ayrılabilir bir insan aynı insandan" bilmiyorum ama bir kez ayrılır insan kendi insanlığından. Kendimi terkettiğimde anladım. Kendime tekrar ulaşamadığımda anladım. Aşkın da, nefretin de kısacası tüm duyguların aynı yerden gelip, aynı yere gittiğini gördüğümde anladım: Yalnızlık.. Tam da bu gerçekle tanıştığımda terkedip kendimi, kaçmaya başladım hayattan. Kaçmaktan yorulduğumdaysa farkettim ki zaten hiçbir zaman benim olmamış bir şeydi hayat. Kaçmak yada durmak farklı değildi birbirinden. Ve aşk da hormonlarımızın ve bencilliğimizin bir araya gelerek oynadığı bir oyundan başka bir şey değildi. Hem de öyle bir bencillik ki, tek gerçeği yalnızlık olduğu halde yine de ondan kaçmak için kendini, kendi oyununa bile inandırabilirdi. Ve yıllar boyu inandırdı da. Size inanabileceğiniz "daha güzel" bir şey gösteremem. Lakin göstersem bile siz aşkı yeğ tutacaksınızdır yine de. Çünkü bencilliğiniz birçok insan gibi sizi de etkisi altına almış. Belki en ufak bir fırsatını bulsa beni de yeniden etkisi altına alacaktır. İnsanız; yani zayıfız. Yalnız kalmaktan ölesiye korkarak sarılıyoruz insanlara; yalnız kalmaktan ölesiye korkarak sevişiyoruz insanlıkla. 

  Yaşadığımızı en çok ne zaman anladığımızı sormuşsunuz. Bazı insanların yaşadıklarının farkında olmadığını düşünüyorum, onlardan biri olarak. Ben yaşadığımı uzun zamandır hissetmiyorum sevgili Kaplanseren. Kalbimde kimsenin adı atmıyor. Sabahları uyandığım an ile gözlerimi açtığım an arasındaki o nerdeyse milisaniyelik zaman dilimde kendimi ailemin evindeki odamda sanarak uyanıyorum. Sonrası hayal kırıklığı. Sonrası aynada kendimle göz göze gelmemeye çalışırken banyoda bilmem kaçıncı kez saydığım fayanslar. Sonrası 25 yaşında ama çoktan yaşlanmış bir kadın. Sonrası bir sene önceki fotoğraflarından bile kaçan bir kadın. Sonrası çocukluğunu henüz 5 yaşındayken yitirdiğini yeni anımsayan bir kadın. Gözleri hep bulanık, gözleri hep 5 yaşında bir kadın.. Hiç büyümeyen ama hızla yaşlanan bir kadın. Hayatı, "benim olmayan her şey ve benimle olmayan herkesin bütünü" diye tanımlayan bir kadın..

  Sevgilerle..