M.6




  Bir şiirde rastladı, yoksa hatırlamazdı. Çok zaman geçmiş meğer üstlerinden. Neredeyse yaşadıkları kadar. "İnsan sevmeyi bırakmaz, sevmek bırakır insanı" demiş ya şair, düşündü bir an, ne zaman bırakmıştı onu sevmek? Bir gün, bir ay, bir mevsim düşündü. Anımsayamadı. Kalkıp sağı solu karıştırdı sonra. Bir şey aradı, tek bir şey, o günlerden, o yıllardan kalan, kalabilen. Bir fotoğraf, belki bir kıyafet, bir takı, bir yazı, yaşadığına, yaşadıklarına kanıt olacak bir şey... Bulamadı. Tek bir iz bulamadı. Gözünü hayatına çevirmeseydi bulamazdı da... En büyük iz hayatıydı çünkü, bugünüydü. O yıllardan kalan en büyük iz korkaklığıydı. Gece yarıları bilmediği kentlerde bilmediği otobüslerin peşinde koşan o kızı şimdi görse tanır mıydı? Ne kadar uzaktı şimdi ona o gözükara cesaret... Etindeki metal izlerini anımsadı sonra. Bakmalı mıydı ellerine? Bir aşktan ona kalan tek somut şey birkaç yara izi miydi? Belki o izler bile geçmiştir diye düşündü bakmadan ellerine. Sonra bir sahne hatırladı. Dolu dolu gözlerle konuşmadan ona bakan bir çift göz. Aynı adam mıydı o ikisi? Yara açan ve yaralanan? Emin olamadı... Takvime kaydı sonra gözleri... Kaç yıl kalmıştı kapısında, öldürdüğü kadını diriltmek için? O sözler, yeminler, yalvarışlar kaç yıl? Ya sonra? Ne zaman vazgeçmişti, ne zaman anlamıştı artık bu kadını tanımadığını? Hiçbirini cevaplayamadı... Hem nerden gelmişti şimdi tüm bunlar aklına? Şiir, dedi; evet o şiir...

   Bir şiirde rastladı, yoksa hatırlamazdı...