yola devam et





Kendimizden kaçarken, birbirimize çarptık. Birlikte kaçtık sonra aylarca.. Söz vermeden, ele güne göstermeden, uzun sohbetlerin arasına sıkıştırılan kısa sevişmelerle..
Bu oyunu ilk ben bozdum. Çünkü yorulmuştum. Arkama dönüp kendimi nerede unuttuğuma baktım. Sen "Durma" dedin. "Sen git" dedim. Olmadı. Kaçarken yanında bir nefes varsa daha cesur oluyordu insan. Sade daha cesur olma isteğimi bu demek istedim kendi kendime ama bir iç sesim bile yoktu artık. Gözlerimi kapadım. Koştum. O kadar çok koştum, o kadar dikkatsiz koştum ki.. İnsandan insana koşmak değildi bu artık, senin ardınsıra koşmaktı. Dokunuyorsun, ama sonra farkediyorsun ki o sade bir ölü. Başkalarının sana dokunurken hissettiklerini hissediyorsun zamanla.. Var, ama yok. Bazen benim burda ne işim var diye uyanıyorsun. Bazen "boşver, kanasın." Adamlar, kadınlar ve de camdan aşağı atılan sorumluluklar.. Durmalıyım artık diyorsun, ve duruyorsun. O koşmaya devam ediyor. Ve diğerleri. Ortasını bir türlü bulamıyorsun. O kadar uzun süre duruyorsun ki bu sefer, akli dengeni kaybettiğine inanıyorsun artık.. Birkaç doktor denemesi, birkaç tatil, ama hayır işe yaramıyor. Güvensem mi diyorsun sonra birine, ama hayır o da işe yaramıyor..
Dibin dibi yok ama görüyorsun.. Hele cehennemin hiç dibi yok, heveslenmeyin boşuna..

Uzun süren durgunluktan sonra tekrar yürümeye başlıyorsun.

"Merhaba! Ben cehennemin dibini arıyordum da, siz biliyor musunuz acaba?"
"Tabii.. Gel benimle. 3 diyince koşmaya başlayacağız. 1.. 2.. 3 !"