mim

Rory 'ciğim beni mimlemiş efenim.
Kendilerine teşekkür etmek isterdim ama bana o anları hatırlattığı için vazgeçtim :@ 
Ama yavrucak nerden bilsin benim gerçekten evimde yangın çıktığını, 8. katta oturduğum için aşağıya inemeyip yukarda mahsur kaldığımı, dumanların 8. kata bile ulaştığını hatta evin içine bile dolduğunu,
o telaşla evden sadece telefonu alıp çıktığımı, anahtarı bile unuttuğumu ama aşağıda inemeyince karşı komşuya geçtiğimi.
İtfaiyenin bizi balkondan almak için geldiğini ama alamadığını.
(Zira komşunun balkonun demirliydi ve biz de anahtarı içerde unuttuğumuz için içeri girememiştik.)
Dumanlar iyice artınca balkonda bile duramadığımızı, içeri girmemizi söylediklerini ama içerinin de farkı olmadığını.
Ev arkadaşımla birbirimize sarılıp ağladığımızı.

Öyle bir anda aklınıza hiç bir maddi şey gelmiyor. Telefonu almaya sebep bile o an gözünüzün önünde beliren aileniz oluyor.
Korku içinde beklerken arasam mı aramasam mı, kilometrelerce uzaktalar delirirler diye düşünüyorsun.
Ama ya bir daha göremezsem diyorsun.
Yangın apartmanın altındaki trafoda çıkmıştı ve hemen yanında doğalgaz boruları vardı.
Alevlerin 8. kata gelmesinden ziyade patlamadan korktuk.
Kaç saat öyle kurbanlık koyun gibi bekledik bilmiyorum.
Kurtulduğumuzda o geceyi arkadaşta geçirdik, hatta 3-4 günü..
Elektirikler yoktu, bir de üstelik kıştı, elektirik sobasıyla ısınıyorduk.
Bir kaç boyunca o yanık kokusu hiç gitmedi burnumdan.
Uykumdan o kokuyla uyanıp yanıyoruz sandım.

Öyle işte..
Ama Rory'ciğim kızmasın, teşekkür ederim ki,
beni hatırlamış, mimlemiş, haber vermiş..
Öperim de hem..
;)