Anka Misali

  "İnsan sonsuza dek kötü şeylerle karşılaşmaz ya, bir yerde bir dönüm noktası olmalı."

  Kürşat Başar'ın okuduğum kitaplarından birinden (hangisi olduğunu anımsayamıyorum) aklımda kalan cümlelerden biri. Bugün, hatta bu gece bu cümleyi anımsamam tabii ki tesadüf değil. Birkaç umut vaad eden gelişme, yapmak istediklerime dair içime dolan bir arzu ve 2 gündür kafamda yankılanan bir cümle birleşince; anımsayıp, gülümsemek için bu cümleden daha güzel bir cümle olamazdı.

  Ve bir dize, bir Attila İlhan dizesi: "Kim ne derse desin içimde delice bir his".

  İçimde delice bir his var, evet.. Belki de o dönüm noktasına geldim artık, "olması gerektiğini düşündüğüm". Belki gerçekten de batabileceğin kadar çok batman gerekiyordu; yeniden başlayabilmek için. Belki gerçekten de Anka Kuşu misali önce yokolmak, küle dönene dek yanmak gerekiyordu; yeniden başlayabilmek için.

  Belki çok sevdiğim Kinyas ve Kayra kitabında "Kinyas'ın Yolu" kısmını ikinci defa okurken ağlamam, o halde uyuyakalmam ve uyandığımda kitaba sarılı bir halde bulmam gerekiyordu kendimi.

  Ah o şairler ve yazarlar.. Yeryüzünde Tanrı'dan bahsedilmeseydi hiç, eminim ki ben onlara tapardım.

  Saygılar efenim..


                                                 benim hala umudum var - Mazhar Alanson