David Lynch, bebeğim senin derdin ne ha, derdin ne?!

  Bundan 3 sene önce 4 kız sinemaya gitmeye karar verdik. İzmir'de, vizyondan kalkmış, eski ve iyi filmlerin gösterildiği, üstelik çok çok ucuz olan Desem Sineması'na gittik. Gittiğimiz film Lost Highway adlı bir David Lynch filmiydi.
  Biz 3 kız biletlerimizi alıp salona girdik. 4. elemanımız gecikmişti. Salon çok kalabalıktı, genelde böyle kalabalık salonlara oynamazdı burada filmler. Bu görüntü karşısında filmden beklentimiz de artmıştı tabii. Her neyse.. Film başladı. Ben 2 arkadaşımın ortasında oturuyordum. 4. elemanımız film başladıktan sonra geldiği için bizden ayrı oturmuştu. Buradan sonrasında filme ait detaylara gireceğim için, izlemek isteyenler okumasın.

   Ben pür dikkat filmi izliyordum. Adamımız Fred tutuklanmış ve hakkında idam kararı verilmişti. Derken birşey oldu. Fred? Fred puff! Kayboldu! Kapalı tutulduğu hücresinde Fred değil, başka bir çocuk vardı! Derken film bu çocuğun üzerinde ilerlemeye başladı. Film ilerliyor ama Fred ile ilgili hiçbir alaka kuramıyordum. Bambaşka bir hikayeye dönmüştü film. Gözümü filmden ayırmadan sağ yanımdaki arkadaşıma doğru eğilirken "Fred'e ne oldu, sen anladın mı?" dedim. Arkadaşım "Hayır, ben de anlamadım." dedi. Bu kez sol yanımdaki arkadaşıma eğilip, sorumu yineledim. Bir cevap alamadım. Soruyu tekrarladım, yine yanıt yok. Bu kez arkadaşıma dönüp "Gizem?" dedim. Karanlıktı, yüzünü seçemiyordum, üzerine eğilip "Gizem, kime diyorum" dedim.
  - Hı? Ne? Ne oldu?
  + Uyuyor muydun sen?!
  - İçim geçmiş ya.. Ne oldu filmde?
  + Biz de anlamadık ki, neyse devam et sen..
  Merakımı kaybetmeden filmi izlemeye devam ettim.. Derken ara verildi, ışıklar yanınca bizden ayrı oturan arkadaşımız yanımıza geldi. Onunla birlikte lavaboya gitmek için kalktım. Yaklaşık 10 dk boyunca filmden bahsetmeden sohbet ettikten sonra ben daha fazla dayanamayıp, o soruyu sordum:
  - Ya ben hiçbir şey anlamadım filmden ya, sen anladın mı?
  + Gerçekten mi?! Ya ben de hiçbir şey anlamadım ama sen birşey demeyince, ben geç girdim diye anlamadım heralde dedim!"
  - Yok yahu, ben de anlamadım.. Neyse dur bakalım ikinci yarıda taşlar oturur elbet..
  + Hmm..
  - ...
  +...
  - Ya şey.. İzleyelim mi ki ikinci yarıyı?
  + Ya hayır ya, gidelim, ben çoook sıkıldım, bunu söylemeni bekliyordum, n'olur gidelim, kızlar izlemek istiyorsa kalsın onlar, n'olur!

  Sonuç: ikinci bölümü izlemeden salonu terkeden, bu sırada salondaki entel dantel görünen amcalar ve teyzeler tarafından aşağılayıcı bakışlara maruz kalan 4 genç kız.

  Gelgelelim bugüne..

  Geçen gün saygıdeğer Ezvelez'in blogunda ne izlesem diye gezinirken Lost Highway filmine rastladım. Bu anlattığım anıyı anlatmak, film üzerine ben de birşeyler yazmak istedim ama önce filmi yeniden izlemeliyim, bu kez sonuna kadar dedim. Ve bu gece filmi izledim efendim. Lakin tuhaf birşey oldu. Ben bu filmi meğer sonradan izlemişim! O nasıl oluyor derseniz, sanırım şöyle oluyor:

  O gün sıkıldığım için yarım bıraktığım filmi, sonrasında merak ettiğim için bir ara izledim. Lakin anlamadım. Üstüne de hiç kafa yormadım. Belki uykuluydum izlediğimde ya da bölük pörçük izledim bilmiyorum ama bir şekilde izlemedim farzedecek kadar yok saydım bu filmi! Yani bunu nasıl başardım bilmiyorum ama filmi izlerken, nereye kadar izledim acaba diye dikkatle o dakikaları saptamaya çalışırken bir de baktım film bitti! Eee ben bu filmin tüm sahnelerini hatırladım ama izlerken?! Ne ara izledim lan?! Ayrıca nasıl izlememiş gibi bu kadar yok sayabildim?! Bilemiyorum.. Bu hususa haddinden fazla kafa yorduktan sonra filme geçtim.. Kafamdaki tek net cümle şuydu:

  David Lynch, bebeğim senin derdin ne ha, derdin ne?!

  Çocukluğunda travmatik bir olay yaşamış olabilir misin?!

  Film üzerine kendimle şu konuşmayı yapmama sebebiyet vermeni nasıl açıklayabiliriz? :

  "Paranoya.. Felsefe.. Hmm.. O neydi?.. Şizofreni.. Tersten, hmm.. Peki diğeri neydi.. Freud.. Hmmm demek olay buymuş, ama ya şu?.. Anam ya o herif, o herif ne korkunçtu.. O da yoktu tabii.. Fred varmış, diğer delikanlı da yokmuş.. Hmm.. Hasta herif.. Aa peki o neydi? Eeeeeeeeeeeeeeeee yeter be!"

  Aklıma ne geldi biliyor musunuz? Hakan Günday'a ait şu sözler: "İnsanoğlu, insan! Siktir git burdan!"

  Bunu Lynch'e uyarlayalım mı?

 
  Saygılar efenim..