Yarın 24 Kasım, doğum günüm. Facebooktaki samimiyetsiz kutlamalardan sıkıldığım için, doğum tarihimi gizledim birkaç günlüğüne, duvarı da kapadım. Zaten asıl bu siteden sıkıldım. Yarın evde de durmayı pek düşünmüyorum açıkcası. Arayıp da bulamadığım çok yüce birşey oldu bu "samimiyet". Sürekli kendimle bir tartışma içindeyim "Yanılıyorsun", "Hayır,asıl sen yanılıyorsun." İki cümle karşılıklı atışıp duruyor beynimde. Hal böyleyken gün boyu evde kalmak akıl karı değil. Canımın içi bir arkadaşım var, hatta arkadaş değil basbayağı benim küçük erkek kardeşim. Önce okula gidip sonra onunla geçirmeyi düşünüyorum akşamı. Tabii onun bu durumdan haberi yok henüz. Olmadı akşam seansına kendime bir sinema bileti ısmarlarım! Aslında bir doğumgünü için en ideali olabilir: Kendinle başbaşa bir gün! Hem de 25. doğumgününde..
Benim için önemliydi hep 25 yaş, neden bilmiyorum. 25 yaşında nerde nasıl olacağımı merak ederdim hep. Bugün cevap beni tatmin etti mi? Hayır. Ama canım istedi mi en süpersonik Polly ben olabiliyorum! Aldığım bir takım kararlar doğrultusunda 4. günümdeyim ve kararlılığım hala sekmedi! Bu müthiş birşey benim gibi son 1 senesi anormal geçiren biri için. Neyse, öyle işte. Nasıl bağlayacağımı bilemedim :)) Bu arada aşağıda bağlantısını verdiğim şarkıyı 25 yaş şarkım ilan ettim!
Saygılar efenim..
