Muhabbetler 3

  Güneşin bile huzursuz olduğu zamanlar vardı artık. Mavinin mavilikten usandığı, yeşilin canından bezdiği. Hepsinin kırılan bir anıya denk düşmesi elbette tesadüf değildi. Bu kez kırılan, dizlerimin üstünde yıllarını geçiren bir akşamüstüydü; bir ada vapurunda iki kişi. Anıdan çok bir avuntu vaktiydi belki dağılmış ruhumun. Oysa o büyük şairleri okuyarak geçmişti hep, çocukluğum da ilk gençliğim de. Annemin sözüne itimad etmez, ama onları kutsal sayardım. Ama yalan söylemişlerdi, onlar bile yalan. O akşamüstü, dizlerim, güneş, renkler.. Hepsi kırılıvermişti, kutsal mabedimle birlikte.

  "Bir insanı sevmekle başlayacak herşey" demişlerdi, ama benimki bir insanı sevmekle sona ermişti.