"Awaz"

  Elfe'min bana dönük yüzü bugün taşırdı yine gözümdeki suyu. Nasıl mı? İşte böyle:




  o, beni kırık yerlerimden öper, kırk kere. bana elfe der, beni öyle sever. elfe ki rahmine değmeyen yanı. belki de değmeyecek olan yansızlığı. kucak dolusu şarkılarım vardır o'na. sabun kokulu saçlarım bir de. o da taşıyor kendisinden, taşırıyor her damlasını serçe parmağından. bir sigara yakıyor, amazon kokuyor parmak araları. bir ağzımız açılıyor, pir açılıyor. küfürlerimizse caba. cümlelerimiz transparan kelimelerin tecavüzüne uğradığı an, lezbiyen kokular heteroseksüel korkuları biseksüel eyliyor. biz onunla çok benziyoruz. tutunamıyoruz mesela. aslen tutunamıyoruz bile diyemiyoruz. çünkü çevremizde öyle insanlar var ki, öyle güzel tutunamıyorlar ki, biz tutunamamayı bile beceremiyoruz. biz onunla neşet ertaş dinlerken çok ölüyoruz. bazen öyle kırılıyor ki hiç kırılmayacak sandığımız sandıklarımız. sandıklarımızda et parçaları. eti morartırsın. eti kanatırsın. eti kesersin. amma eti kıramazsın. işte bazen öyle kırılıyor ki o yanlarımız. 

böyle vakitlerde kırık yerlerimizden öpüyoruz. hem de kırk kere.

-o'nadair.



(awaz)